Erdoğan: Faizi Tek Haneye İndirdik. Merak Etmeyin, Enflasyon Da İnecek

Erdoğan: Faizi Tek Haneye İndirdik. Merak Etmeyin, Enflasyon Da İnecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek haneye ineceğiz.’ Faizde tek haneye indik mi, indik. Hadi bakalım şimdi bunu neyle izah edeceksiniz? Bundan sonra da bu böyle devam edecek. ‘Ya işte enflasyon şöyle, böyle.’ Merak etmeyin, o da inecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek haneye ineceğiz.’ Faizde tek haneye indik mi, indik. Hadi bakalım şimdi bunu neyle izah edeceksiniz? Bundan sonra da bu böyle devam edecek. ‘Ya işte enflasyon şöyle, böyle.’ Merak etmeyin, o da inecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Konya Genişletilmişİl Danışma Toplantısı’na katıldı. Erdoğan burada şöyle konuştu:

“Sizler 12 Eylül’den 28 Şubat’ın karanlık günlerine kadar demokrasimize yönelik tüm tehditler karşısında tavrınızı milli iradeden yana koydunuz. Merhum Erbakan hocamıza her zaman sahip çıkan Konya, AK Parti ile tecessüm eden yeni siyaset anlayışının da en büyük kalesi olmuştur. Her ne kadar Erbakan hocamızdan sonra kurmuş olduğu partinin varisleri aynı istikamette yürümemiş olsa da biz AK Partimiz ile yepyeni bir dönemi başlattık ve Türkiye’nin bir numaralı partisi olduk. Türkiye’nin en güçlü partisi olarak ve Cumhur İttifakı olarak bu gücümüzü ülkemizin geneline yaymak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Bugüne kadar girdiğimiz seçimlerin tamamında Konyalı kardeşlerimizin desteğine mahzar olduk.

“ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI YERDE KALMAYACAK”

Bizim ölenlerimiz şu an Allah yolunda, vatan yolunda şehadete yürümüşlerdir. Bugün 3 şehidimiz var. Ama onların kanları yerde kalmayacak. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyerek bu yolda yürüdüler.

Bizim Mehmetçiklerimizi hiçbir zaman bu din düşmanları, bu kafir zümresi bitiremez. Bunu bilerek, buna inanarak biz bu yolda yürüyoruz ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

AK Partili Belediyeler başkalarıyla değil, her alanda kendileriyle yarışmaktadır. Konya kendisine verilen her emeğe yapılan her yatırıma ziyadesiyle karşılık veren katma değere dönüştüren bir şehirdir.

“BAY KEMAL VE YOLDAŞLARI, BİZİ BATI’YA SIRTIMIZI DÖNMEKLE, HATA YAPMAKLA SUÇLADILAR”

Biz birileri gibi musluğu… Anladınız değil mi? Devam edeyim mi? Musluğun anahtarını değiştirenlerden değiliz. Biz yatırımları altyapı, üstyapısıyla birlikte yaparız. Bugün açılışını yaptığımız gibi. Bunlar sadece günü kurtarmanın, günü savuşturmanın peşinde. Biz, asla. Attığımız adımlar, projelerle ‘Türkiye Yüzyılı’nı’ gerçeğe dönüştürme derdindeyiz. İç siyasetten dış politikaya kadar tüm planlarımızı bu anlamda yapıyoruz. Evlatlarımıza daha huzurlu, daha müreffeh, daha güçlü, vatandaşları olmaktan iftihar edecekleri bir Türkiye bırakma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölgemizde ve küresel ölçekte yaşanan her gelişme, bizim muhalefete rağmen uyguladığımız politikaların haklılığını teyit ediyor. Bay Kemal yıllarca bizim şehir hastanelerimizi eleştirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu’nu batıran sensin. Sağlıkla ilgili yatırımlarımızı sürekli diline doladı. Bay Kemal’in kötülediği bu tesisler, Corona Virüs salgınıyla mücadelemizde kritik roller üstlendi. Vatandaşlarımızın birinci sınıf sağlık hizmeti aldıkları yerler oldu. Aynı basiretsizliği Rusya-Ukrayna krizinde de yaşadık. Bu savaş ilk patlak verdiğinde Bay Kemal ve yoldaşları, bizi Batı’ya sırtımızı dönmekle, hata yapmakla suçladılar. Sonuçta Türkiye, her ikisi komşusunu da gözeten dengeli politikasıyla hem krizden çok az etkilendi hem de tüm dünyanın takdirini kazandı.

Tahıl anlaşması ve esir takası ile kimsenin cesaret dahi edemediği iki büyük diplomatik zafere imza ettik. Yurt dışında katıldığımız tüm zirvelerde devlet başkanları, ülkemizin savaşı sonlandırmak için yürüttüğü çabalardan övgüyle bahsediyor. Bana dedikleri hep şu: ‘Ya Başkan, bir taraftan Sayın Putin, bir taraftan Zelenski. Her iki tarafı nasıl idare ediyorsun?’ Biz de ‘O bir sırdır’ dedik. Biz kimseyle kavgalı olmadık. Biz düşman kazanma üzerine politikalar oluşturmadık. Biz dost kazanma üzerine politikalar oluşturduk.

Şimdi tahıl geliyor mu, geliyor. Her tarafa gidiyor mu, gidiyor. Sayın Putin dedi ki ‘Ama bunu fakir ülkelere gönderelim. Ücretsiz gönderelim.’ Biz de ‘Tamam. Biz de varız’ dedik. Şimdi buğday alıp un yapıp, bu unu fakir fukara, garip gureba ülkelere göndermenin hazırlığı içerisindeyiz. Türkiye bu. Bay Kemal, buna senin hayalin bile ulaşamaz. Bizim icraatımızın ulaştığı yere senin hayalin bile ulaşamaz.

“ENFLASYON DA İNECEK”

Enerji krizi sebebiyle, Avrupa ülkeleri kışı nasıl geçireceklerini düşünürken, biz içimiz rahat bir şekilde kışa giriyoruz. Şayet Türkiye, Bay Kemal ve şürekasının ipiyle kuyuya inseydi bugün biz de benzer sıkıntılarla boğuşur olurduk. Suriye’deki harekatlardan, faiz meselesine, en son ne demiştim, ‘Tek haneye ineceğiz.’ Faizde tek haneye indik mi, indik. Hadi bakalım şimdi bunu neyle izah edeceksiniz? Bundan sonra da bu böyle devam edecek. ‘Ya işte enflasyon şöyle, böyle.’ Merak etmeyin, o da inecek. Bizim için önce faizi bu noktada tek haneye indirmek. Buradan yatırımcılara sesleniyorum: Bak, hep söyledim. Gelin, başta kamu bankaları olmak üzere size, yatırım kredisi vermede kamu bankaları vermede var. Yatırım kredisi ile hedefimiz nedir? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme. Dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasına ülkemizi sokacağız.

“18 MART ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ NASIL OLDUYSA KANAL İSTANBUL DA OLACAK”

Bunlar şimdiye kadar hiçbir meselede, milletin ve memleketin hayrına bir duruş sergilemediler. Daha kötüsü, doğrudan devletimizin bekasını ilgilendiren hususlarda karşı tarafın safında yer aldılar. DEAŞ ile göğüs göğse mücadele ettiğimiz günlerde, uluslararası basınla ağız birliği yapıp, ‘Türkiye DEAŞ’a destek veriyor’ iftirası attılar. PKK’nın Suriye uzantısına yönelik harekâtlarımıza milletvekilleriyle ülke ülke dolaşıp terör örgütünün sözcülüğüne yelkendiler. Bir gecede, 252 evladımızışehit verdiğimiz 15 Temmuz’daki mücadelemizi FETÖ’cü alçakların söylemleriyle itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Batılı Büyükelçilere mektup yazarak Kanal İstanbul gibi, ülkemizin vizyon projelerini sabote etmeye çalıştılar. Bay Kemal, senin aklın bu işlere ermez. O da olacak. 18 Mart Çanakkale Köprüsü nasıl olduysa Kanal İstanbul da öyle olacak.

TOGG, yerli otomobil. Önce ne dedi? ‘Bunun fabrikası yok’ dedi. ‘TOGG fabrikası nerede?’ dedi. Buna rağmen davet edelim de gelsin görsün dedik, davet ettik gelmedi. Ortağı da gelmedi. O, hiç olmazsa yanından birilerini gönderdi. Şimdi haber göndermişler galiba, ‘Gezmek istiyoruz’ dediler. Bana sordular, ‘Davet edelim mi, gelsinler mi?’ diye. Ben de ‘Gelsinler’ dedim. Görsünler de olur ya, belki hakkını teslim ederler. Şubat-Mart TOGG yollara koyuluyor.

“PKK'NIN PARLAMENTODAKİ UZANTILARIYLA BİRLİKTE YÜRÜMEDİK BU YOLLARDA. SEN BU YOLLARDA ONLARLA YÜRÜDÜN”

Yabancı yatırımcılara ‘Ülkeye gelmeyin’ çağrısında bulundu. Uluslararası basına, Türkiye’nin itibarınıörseleme gayesini taşıyan demeçler verdiler. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ile uyuşturucuyu yan yana getirdi ya. Böyle bir şey olur mu? Bu kadar gözlerini kararttılar. Ya Kemal, kendine gel. Senin yanındaki PKK'nın parlamentodaki uzantılarıyla birlikte yürümedik bu yollarda. Sen bu yollarda onlarla yürüdün. Sen PKK'nın uyuşturucu ile ayakta durduğunu bilmiyor musun? Biz PKK'nın bütün o kökleri, benim askerim, benim polisim toplayarak, sonra da imhasını yaparak bu mücadeleyi sürdürüyor. Sen birileriyle karıştırdın bu işi. Her zaman karıştırdığın gibi.

Bush, Condolezza Rice'a dedi ki ‘Türkiye’ye süratle İHA gönderelim.’ Bize o zaman İHA verdiler. Tabii biz zannettik, kalacak bizde. 24 saat, bilemedin 48 saat kalacak şekilde bize verdiler. Biz o İHA'larla koordinatları, teröristlerin kaldığı yerleri ne yaptık, tespit ediyorduk.

F-16’ların taşıdığı bombayı Akıncı da taşıyabiliyor. Bak, Türkiye nereden nereye geldi. Şimdi Kızılelma. Bu ne demektir? Ufuktur, ufuk. Hedef Kızılelma. 2023'ün sonuna doğru o da seri üretime geçmiş olacak.

“BİZ ‘CHP, TÜRKİYE’NİN İÇİNE SOKULMUŞ BİR TRUVA ATIDIR’ DİYORUZ”

Bırakın Türkiye’de siyaset yapan, dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir alçak yaklaşım bu CHP’nin yaptığı gibi görülmemiştir. Hiçbir muhalefet böyle bir yaklaşım ortaya koyamaz. Ama bizde koyar. Ne yaparsanız yapın, kendileri zaten bunu Meclis tartışmalarında söylemiyorlar mı, ‘Biz ‘başarılı oldular, iyi yaptılar’ mı diyeceğiz’ diyorlar. Ya siz demeyin, sizden zaten beklemiyoruz bunu. Benim milletim bunu diyor. Dünyanın hiçbir yerinde kendi ekonomisini çökertmek için borsayı, sermaye piyasalarını hedef alan bir muhalefet liderine rastlayamazsınız. Bizzat kendilerinin örnek gösterdiği hiçbir Batı demokrasisinde, milletine karşı beşinci kol faaliyeti yürüten bir siyasetçi ile karşılaşmazsınız. Biz bunun için, mevcut yönetim elinde ‘CHP Türkiye’nin içine sokulmuş bir Truva atıdır’ diyoruz. Biz işte, bunun için ‘CHP emperyalistlerin oyuncağı haline dönüşmüş bir yapıdır’ diyoruz. ‘Bay Kemal ve şürekasından ülkemize ve milletimize hiçbir hayır gelmez’ diyoruz.

2023 seçimleri yeni ufuklar açmakla kalmayacak, bu sefil siyaset anlayışından kurtuluşunun da miladı olacaktır.

Şahsım dahil olmak üzere partimizin tüm neferlerine büyük görev düşüyor. Tam sekiz aydır, toplanıp dağılmaktan başka hiçbir iş beceremeyenlerin 2023’te kaybedeceklerini anladıkça, şimdiden sandığa gölge düşürmeye yöneldiklerini görüyoruz. Türkiye’nin başarısını defalarca ispatladığı sandık güvenliği konusunu peşinen tartışmaya açarak, esasen kirli niyetlerini ifşa ediyorlar. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak önümüzdeki seçimlerde de gerekli tedbirleri alarak bu müfterilere fırsat vermememiz çok önemli.”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı