Yozgat'ta Çayıralan Belediyesi öncülüğünde kurulan Çayıralan Emekçi Kadınlar Şirketi (ÇEKAŞ), organik ürünlerini yurt dışına da pazarlamaya başladı. Belediye BaşkanıÖmer Codar, “Çayıralan ve köylerinde doğal yöresel ürünleri toplayıp, vatandaştan yani ücret karşılığında temin edip, bunları burada paketleyip, ambalajlayıp, işleyip ülkemizin değişik bölgelerine satış amaçlı bir düşünceye girdik ve bunu da gerçekleştirdik” dedi. Codar, Avrupa ve ulusal fuarlardan da talep geldiğini belirtti.

Yozgat’ta Çayıralan Belediyesi tarafından kadın istihdamını sağlamak ve organik ürünleri tanıtmak amacıyla kurulan ÇEKAŞ’ın ürünleri yurt dışına açıldı. Çayıralan Belediye BaşkanıÖmer Codar, ilçe merkezinde metruk bir yapıya dönüşen eski Kasaplar Çarşısı’nın bulunduğu alanda ıslah çalışması yaparak ilçenin cazibe ve üretim merkezi haline getirdiklerini söyledi. Codar, şu bilgileri verdi:

"ALDIĞIMIZ ÜRÜNLERİ BURADA İŞLİYORUZ, PAKETLİYORUZ, AMBALAJLIYORUZ’’

"Burası daha önceden Kasaplar Çarşısı olarak 90’lı yıllar öncesinde Çayıralan Belediyesi tarafından kullanılmış, sonra metruk bir yer olarak bırakılmış ama inanın bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, akşam bir insan bile geçmekten korkacak derecede kötü, metruk her türlü sıkıntının olabileceği bir yerdi. Belediyemiz vasıtasıyla öncelikle bir şirket kurduk; ÇEKAŞ. Açılımı da Çayıralan Emekçi Kadınlar Şirketi. Şirket bünyesinde burada üretime başladık. Üretimimiz şu doğrultuda oldu; Çayıralan ve köylerinde doğal yöresel ürünleri toplayıp, vatandaştan yani ücret karşılığında temin edip, bunları burada paketleyip, ambalajlayıp, işleyip ülkemizin değişik bölgelerine satış amaçlı bir düşünceye girdik ve bunu da gerçekleştirdik. Çayıralanlı emekçi kadınlarımın iş birliğiyle, köylerimiz ve ilçe merkezinden aldığımız ürünleri 24 kalem ürünü burada işliyoruz, paketliyoruz, ambalajlıyoruz. Bu ürünleri başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli belediyeleri olmak üzere Türkiye'nin her tarafına kapıda ödeme sistemiyle, kargo ile satış yapıyoruz.

“AVRUPA’DAN TALEP VAR”

Bu sene yurtdışında yaşayan ihracat işi yapan iş adamımız, kendi memleketlimiz Aytaç Salmanlı bize 20- 25 ton civarında ürün siparişi verdi. Burada anlatmak istediğim şu; katma değer anlamında düşünürsek bunun çok değişik kesimlere hitap ettiğini rahatlıkla görebiliriz. Şöyle ki; mesela Çayıralan’ın köyünde yaşayan insana diyoruz ki, ‘kardeşim senin köyünün çevresinde, -bizim buraların yerleşkesi orman bölgesi olduğu için- ormanlarımızda kendiliğinden yetişen kuşburnu var. "Bu ürünü işin gücün olmadığı zaman dağdan topla getir bize sat’ diyoruz. Vatandaş buna alıştı. İki senedir dağda kendiliğinden yetişen hiçbir katkı maddesi olmayan hiçbir kimyasal madde olmadan yetişen ürünleri getirip bize satıyorlar. Biz burada emekçi kadınlarımız vasıtasıyla işliyoruz, marmelat haline getiriyoruz. Tescilli markamız ÇEKAŞ markasıyla da Türkiye'nin her tarafına satıyoruz. İşimiz o kadar düzenli bir yola girdi ki yani tabi planlı projeli çalışmanın etkisi bu, şu anda mesela ulusal fuarlardan teklifler alıyoruz. Bugüne kadar 4 tane de ulusal fuara katıldık, satışlarımız da gayet güzel."

"ELDE ETTİĞİMİZ GELİRLE KADINA YÖNELİK İSTİHDAM SAĞLIYORUZ"

Çayıralan Belediye BaşkanıÖmer Codar, ÇEKAŞ’ın isminden de belli olduğu üzere sadece kadınların çalıştıklarını hatırlatarak konuşmasınışöyle sürdürdü:

"Kazancımız, elde ettiğimiz gelirle kadına yönelik istihdam sağlıyoruz. Bunun yanında mesela karşıdaki kafemiz Çayıralan’ın ilk ve tek, bölgenin de en güzel kafesidir. Orayı bu hale getirdik. Özelleştirdik, iş insanımızın birisi burayı da çalıştırıyor. Kooperatifimizin biraz ileride yine bu yerleşkenin içerisinde mini marketimiz var, perakende satışlarımızın yapıldığı yer. Şu anda çok büyük bir yol kat ettik yani, çok iyi bir boyuta geldi, ihracata başladık. İnşallah önümüzde açık öyle değerlendiriyoruz. Memleketimize çok katkısının olduğunu düşünüyorum. Hayallerin büyük olması lazım. Biz buraya başladığımızda işte birçok insan diyordu ki; ya burasıören-viran, burayı nasıl bu hale getireceksin? Evet, çalışınca oluyor, ören-viran yerde şimdi Çayıralanlı vatandaşımız geliyor, burada kahvaltısını yapıyor. Yani ürünü getiriyor, bize satıyor. Amacımız hedefimiz buranın hepsini böyle 100-150 kişinin çalışacağı devasa bir fabrika, bir üretim haline getirmek. İçerisinde soğuk hava depolarının olduğu bir işletme haline getirmeyi hedefliyoruz. O hedefe yaklaşıyoruz."

"30’A YAKIN KADIN ÇALIŞIYOR"

ÇEKAŞ sorumlusu Gülten Bulut da önceden şirket olarak kurulan oluşumu da 7 ay önce kooperatife dönüştüklerini anlattı. Bulut, "Burada 30’a yakın kadınımız çalışıyor. 20 tanesi burada sürekli çalışanımız. 10-15 tanesi de dışarıdan yapıp, ürettikleri ürünlerini alıyoruz. Ayrıca civar köylerden kuşburnu alıyoruz, girebolu alıyoruz. Onları kuşburnunu burada belirli birtakım işlemlerden geçirdikten sonra marmelatı olarak piyasaya sürüyoruz. Hemen hemen 40’a yakın kadınımız çalışıyor. 25 tanesi burada sürekli çalışıyor ama geri kalan tarafı evlerinde çalışarak hizmet ediyorlar" şeklinde konuştu.

"AVRUPA'DA BU ÜRÜNLERİ TANITIP, DEĞİŞİK ÜLKELERE DE GÖNDERECEĞİZ"

22 yıldır yurt dışında yaşadığını belirten iş insanı Aytaç Salmanlı ise, kadınlar tarafından üretilen ürünleri yurtdışında pazarlamak istediğini anlattı. Salmanlı, şöyle konuştu:

"14 yıl önce kendi firmamı açmıştım orada, toptan üzerine. Daha sonra kendi markamda 6 yıl önce kuruyemiş imalatına başladık, fason olarak. Geçen sene de Yozgat'ta Sorgun'da fabrikamızı açtık, üretimimiz devam ediyor. Ürünlerimizi burada çiftçilerimizden direkt toplayıp, hammadde olarak kendimiz burada kavurup paketleyip yurt dışına ihracat ediyoruz. Burada Çayıralan’da da başkanımız olsun Gülten Hanım olsun çok güzel bir kooperatif kurmuşlar, kadın kooperatifi olarak. Biz de bunlara destek amaçlı hem de bizlere katkı amaçlı burada üretilen tüm ürünleri yurt dışına götürüp, oradaki yerel marketlere pazarlamak istiyoruz, katkı sağlamak istiyoruz memleketimize. İnşallah bir nebze de olsa birazcık da olsa bir katkımız olursa bu beni çok mutlu eder. Gülten Hanım’ın da ellerine sağlık böyle bir güzel bir çalışma yapmışlar, gerçekten ürünlerin hepsi doğal gübre dahi kullanmıyorlar. Ben kendim de açtım, yedim gerek girebolu suyu olsun gerek turşular olsun, gerçekten çok güzel. İnşallah Avrupa'da bu ürünleri tanıtıp, pazarlamasını değişik ülkelere de inşallah göndereceğiz."

Kaynak: ANKA Haber Ajansı