Bilgisayar Nedir ?
Özünde hesap makinesi prensibini kullanarak, göz açıp kapama süresinde milyarlarca matematiksel işlem yapan ve bu işlemler sonucunda, üzerinde yaptığımız tüm işlemleri gerçekleştiren elektronik cihazdır.
Mantıksal olarak, rakamlarla kodları tanır ve kod olarak verilen komutları, tekrar kodlarla gerçekleştirir.
Fiziki olarak, "donanım" ismini verdiğimiz elektronik bileşenlerden oluşur.
Bilgisayarın işlem gücünü, işlem hızını, depolayabileceği veri kapasitesini bu bileşenler belirler.
Bilgisayar insan için neden vazgeçilmez?
"Bilgisayar insan hayatının önemli bir parçasıdır." Söylemi artık yetersiz kalmaktadır. Bilgisayar insanın ve dünyanın artık olmazsa olmazı olmuştur. Örnek olarak parayı verelim. Para insan için asırlardır olmazsa olmazdır. Küçük bilgisayarlar yani telefonlar ve onlara yüklediğimiz mobil bankacılık uygulamaları ile tüm para işlemlerimizi yapabiliyoruz. Detaylı örnekler vermek gerekirse; Muhasebe kayıtları tutmak, diğer insanların neler yaptığını öğrenmek, önemli yazışmaları yapabilmek, yeni dönemde para kazanmak, yerimizden kalkmadan eğlenebilmek ve sayılabilecek binlerce örnekten dolayı, bilgisayar vazgeçilmezimizdir. Sonuç olarak insandan doğan, tüm zorunlu fiiliyatları bilgisayar üzerinden yapabilmek, bilgisayarı doğrudan zorunlu bir ihtiyacımız ve olmazsa olmazımız haline gelmiştir.
Yapay Zekanın Geleceği Ne Olacak? Yapay Zeka Hayatımıza Neler Katacak?
Bilgisayarın İnsana benzerliği ve etkileri
İnsanoğlunun beynini kullanarak ortaya koyduğu işlerin hepsinde, mutlaka kendisinden bir iz vardır. En basit şekilde şöyle açıklayabiliriz.
Bilgisayarlar üzerlerine takılan kameralar ile görürler. Görme işleminden elde edilen veri, grafik kartına aktarılır ve grafik kartı veriyi anlamlandırdıktan sonra veriyi görüntü biçiminde monitöre aktarır.
Aynı işlem insanda özdeş bir şekilde gerçekleşir.
İnsan gözü görüntüyü algılar ve bunu sinirler aracılığıyla beyne aktarır. Beynin görme ile ilgili bölümü görüntüyü anlamlandırır ve görme işlemi tamamlanır.
Zararlı etkilerinden bahsedecek olursak, zararlı etkileri ikiye ayrılır; Fiziki zararlar ve Psikolojik zararlar.
Fiziki zararlar, çoğunlukla tedavi edilebilir ve uzun sürede gelişen zararlardır. Örneğin, Omurga bozulmaları, Göz bozulmaları, Hareketsizlikten dolayı oluşan kas problemleri, yine hareketsizlikten dolayı aşırı kilo alma, Bilgisayar başında geçirilen vakitten dolayı vücuttaki uyuşmaların kronikleşmesi ve dahasını Fiziki zararlar listesine ekleyebiliriz.
Psikolojik zararlardan bahsedecek olursak, bu zararlar genellikle kalıcı ve zor tedavi edilebilir türden olurlar. Örneğin, Asosyallik, fazla yalnızlıktan dolayı girilen Depresyonlar, Duygusal anlamda bozulmalar, kendini ifade etme konusunda zayıflama. İnsan, bilgisayarlarla geçirdiği vakti artık hiç kimseyle ve hiçbir şeyle geçirmiyor. Basit bir senaryo ile Psikolojik zarar konusu açalım. Mesai bitiminde eve gelip bilgisayar veya telefonu ile dört saat ilgilenen bir insan düşünelim. Günümüz istatistiklerine göre dört saat çok az kalıyor. Bu insanla bir deney yapmak için, bilgisayara ayırdığı dört saat içinde başka şeyler yapmasını istiyoruz ve gözlemliyoruz. Tahminen ilk gözlemlerden bariz şekilde, bir bağımlının girdiği kriz gibi zihinsel bir kriz yaşadığına şahit oluruz.
Buna zihinsel karmaşada diyebiliriz. İnsan zaman içinde o dört saati zoraki olarak düşünmeye ayırır. Kendini bilgisayara fazlaca bağlamış olan insan, daha önce bu denli düşünmediğinden, daima bir sevdiğini kaybetmişçesine hissederek karamsarlaşır. Yalnızlığı artar ve içinde bulunduğu durum daha kötü hale gelir. Anlaşılacağı üzere İnsan ve Bilgisayar ilişkisi kördüğüm olmuştur. Leyla ve Mecnun, Bilgisayar ve İnsan söylemi yanında, Efsane sıfatını yitirir. Bilgisayarın faydaları çok fazladır. Zararları ise az ama çok tehlikelidir. Bilgisayarın Zararları, "Yükte hafif pahada ağır" deyimiyle ifade edilebilir. Sonuç olarak, Bilgisayar ve İnsan artık, adeta Hibrit bir yaşam formuna dönüşmüştür.
